English German
French Italian

23 Nisan 2013 Salı

Fehmi Kaya'nın sözlerine sert tepki !

Sosyolog Fehmi Kaya'nın otistik çocukların ateist olduğu yönündeki sözleri büyük tepki çekti.

Ünlü sunucu Özge Uzun twitter hesabından Kaya'nın açıklamalarını sert sözlerle eleştirdi.
Hurriyet.com.tr'ye konuşan Özge Uzun, konu ile ilgili olarak, "Klişe olacak ama gerçekten 'akıl tutulması' olarak düşünüyorum. Açıklamanın bilimsellikten çok uzak, insaniyetten de çok uzak olduğunu düşünüyorum. Umarım özür diler, bütün ailelerin yüreğine su serpecek bir açıklama yapar." dedi.
Özge Uzun, twitter mesajında ise "Biri bana bunun şaka! haber olduğunu söylesin!!! Yuh artık yaa..." ifadelerini kullandı.

Ayrıca Otizm Platformu Dönem Koordinatörü, ODER Başkanı Ergin Güngör, Otistik Çocuklar Derneği Başkanı Kaya'nın sözlerine ilişkin basın açıklaması yayınladı. Açıklamada Kaya'nın sözlerinin hiçbir bilimselliği olmadığı belirtilirken, Kaya'nın başkanlığını yaptığı derneğin 2008'de platformdan atıldığı altı çizilerek söylendi.

22 Nisan 2013 Pazartesi

Otizm'in olmazsa olmazı : Kabullenme


Merhabalar,

        Ben Bilgehan KIRATLI bu blog’un kurucularındanım. Kendi adıma bu blog’u kurma nedenim 16 yaşında otizm’li bir kardeşim olması ve diğer otizm sorunu ile mücadele etmeye çalışan aileler ile iletişim içerisinde olmak istememdir.
        
        Otizm ile karşılaşan aileler için en büyük sorun bu durumu aile bireylerinin kabullenememesidir. Kendi deneyimlerimden de yola çıkarak rahatlıkla şunu diyebilirim : ‘’Otizm’e karşı direnç göstermek bu durumu kabullenmemek, boşa kürek çekmektir.’’
         
        Otizm ile yeni karşılaşmış ya da henüz bu durumu kabullenememiş olan aileler…
‘’Bu durum niye bizim başımıza geldi ki? Keşke böyle olmasaydı…’’  gibi düşünceleri kafanızdan atın, çünkü bunlar hem sizin için hem de otizm’li yakınınız için zaman kaybından başka bir şey değil ! Bunlar yerine kendinizi bu duruma alıştırıp bu çocuklarla hayatınızın tadını çıkarmaya, bu çocuklarla ufkunuzu geliştirmeye çalışın çünkü bu çocuklar bizler gibi sıradan değiller çok ama çok özeller.        Benim ve ailemin de yukarda söylediğim şeyleri düşündüğümüz, sizler gibi hayal kırıklığına uğradığımız çok zaman oldu. Kardeşimin erkek olacağını duyduğum zaman biraz büyüdüğünde onunla top oynayacağımızı, diğer kardeşler gibi bazen kavga edeceğimizi düşünerek bekledim onun doğmasını ama olmadı. Bunları geçtim bana bir kere abi demesini bekledim şu yaşıma kadar ama olmadı ve olmayacakta biliyorum. Kendimi buna alıştırmadan önce çok ağır gelse de alıştırdıktan sonra onun diğer kardeşlerden çok daha iyi ve özel olduğunu anladım. Benim sorumluluk sahibi olmamı sağladı. Vicdanımı ve şefkatimi arttırdı.   İşte bu yüzden bizim başta yaptıklarımız, düşündüklerimiz kendimizi üzmekten başka hiçbir şeye yaramadı. Bunun yerine onları yapamadıklarıyla değil yaptıklarıyla değerlendirmeli, kabullenmeli, sabırlı ve dirayetli olmalı ve Allah’tan ümidimizi kesmemeliyiz…

20 Nisan 2013 Cumartesi

İzmir ODER Otizm Farkındalık Etkinlikleri Takvimi...

Nisan başından Mayıs sonuna kadar devam eden ve derneğimizin yer aldığı Otizm Farkındalık etkinlikleri görebilirsiniz.
-17 Nisan
-20 Nisan
-7 Mayıs
-19 Mayıs
genel katılıma açık etkinliklerimizdir. ODER'e buradan ulaşabilirsiniz : http://www.otizm.org


17 Nisan 2013 Çarşamba

Gebelikte Folik Asit Kullanımı Otizm Riskini Azaltıyor !!!

ABD'de yayımlanan bir araştırma, gebelik öncesi ve gebelikte alınan folik asidin otizm riskini azalttığını ortaya koydu

New York'taki Colombia Üniversitesi epidemioloji profesörü Ezra Susser, yapılan araştırmayla, hamileliğin başından itibaren folik asit kullanımının,bebeklerde otizm riskini yüzde 40 azalttığını açıkladı.

Araştırmaya imza atanlardan Norveç Halk Sağlığı Enstitüsü'nden profesör Pal Suren, gebelikten 4 hafta önce ve gebelikle beraber 8 hafta boyunca folik asit kullanılmasının bebeklerde otizm riskini azalttığını, ancak folik asidin, Asperger sendromu gibi otizmin alt gruplarında herhangi bir önleyiciliğinin olmadığını belirtti.
Araştırmada, Omega 3 yağı ile diğer mineral ve vitaminlerin hamilelikte ya da öncesinde alınmasının ise otizm üzerinde herhangi bir etkiye sahip olmadığı belirlendi.

Amerikan Medical Association (JAMA) dergisinde bugün yayımlanan araştırma, Norveç'te, anneleri, gebelik döneminde folik asit tüketen, 2002-2008 arasında doğan 85 bin çocuk üzerinde yürütüldü. 2011 yılında bu çocuklardaki otizm riskinin, hamilelik döneminde folik asit kullanmayan annelerin çocuklarına oranla yüzde 40 daha az olduğu ortaya çıktı.

Organizmalarda oluşan hasarı tamir edebilen ve DNA sentezi için vazgeçilmez olan folik asit, yeşil yapraklı sebzelerde, bezelyede, pirinçte,havuçta ve yumurtada bulunuyor. ABD'de, Kanada ve Şili'de, buğday unlarının içine dahil edilen folik asidin tüketimi kolaylaştırılıyor.

LIGHT IT UP BLUE ! ''MAVİ IŞIK YAK'' KAMPANYASI

Türkiye’de ve Dünyada Otizm ile mücadeleye dikkat çekmek amacıyla dünyanın dört bir yanında düzenlenen “Light It Up Blue“ etkinliğini Türkiye’de hayata geçiyor.

Yaygınlaşmakta olan otizm hastalığı hakkında toplumu bilgilendirmeyi amaçlayan organizasyon, Dünya Otizm Günü’nde dünyanın dört bir köşesinde farklı şehirlerde bulunan yüksek binaları mavi ışıklarla aydınlatıyor.

Türkiye’de ilk kez Sportizm 21 Mart 2013 gecesinden itibaren kulüp spor alanlarını mavi ışık ile aydınlattı “Mavi Işık Yak“ etkinliğini başlattı.

2 NİSAN ARTIK OTİZMLİLERİN GÜNÜ !!!!!


Otizm'li Kardeşim Buğrahan KIRATLI'nın Gelişim Görüntüleri....


Beni Koşulsuzca Sevin !!


OTİZM'İ TANIYALIM

OTİZM NEDİR?

Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir gelişim bozukluğudur. Otizm genellikle yaşamın ilk 2 yılında ortaya çıkar.İlk bilinen otizm olgusu, 1799 yılında beş yaşında iken, Bethlem Kraliyet Hastanesi’ne getirilen Victor, iki yaşından itibaren güçlükle kontrol edilebilen, dört yaşına kadar tek bir kelime bile söylemeyen, bebekliğinden beri çocukları izlemeyi seven, ancak onları yanına yaklaştırmayan, yalnız oynamayı tercih eden, bir kere duyduğu müziği unutmayarak ıslıkla aynı tınıyı çıkarabilen, konuşmaya başladıktan sonra kendisinden üçüncü kişi olarak söz eden bir çocuktur.
Otizmde erken tanı önemlidir.
Türkiye'de ortalama her 200 çocuğumuzdan biri otistik.Toplamda 450 bin kişinin otizmli olduğu tahmin edilmektedir.
Bu konuda toplumun bilgi sahibi olması gerekmektedir.

OTİZMİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Otistiklerde, etkilenme dereceleri değişse de, aşağıdaki ortak belirtiler görülür;

-Sosyal ilişkilerde güçlük Konuşma güçlüğü
-Sessiz iletişimde zorlanma
-Oyun oynama ve hayal gücünü kullanmada zorlanma
-Değişikliklere karşı tepki ve direnç gösterme
-Otizmin tipik özellikleri

 Otizmli Bir Çocuk,

-Başkalarına karşı ilgisizdir.
-Göz temasından kaçınır.
-Başkaları ile kendiliğinden iletişim kurmaz.
-İsteklerini bir yetişkinin ellerini kullanarak belirtir.
-Diğer çocuklarla oynamaz.
-Sebepsiz şekilde ağlar, güler ve sebepsiz davranışlarda bulunur.
-Anlamsız sözleri üst üste tekrarlar.
-Nesneleri tutup sürekli döndürmekten hoşlanır. Değişikliklerden hoşlanmaz.
-Yaratıcılık gerektiren oyunları oynayamaz.
-Bazıları yaratıcılık gerektirmeyen bazı işleri oldukça hızlı ve iyi yapar.

OTİZM'İN TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Otizmin bilinen bir tedavisi yoktur. Erken yaşta başlanan, çocuğun yetenekleri ve gereksinimleri dikkate alınarak, bireysel özel eğitim programları hazırlanması ve uzman kişilerce uygulanması, günümüzde bilinen tek “tedavi” yöntemidir.

HANGİ EĞİTSEL YAKLAŞIMLAR UYGULANIR?

-Eğitsel terapiler (davranış terapisi)
-Duyusal- devinsel terapiler
-Etkileşimsel oyun terapisi
-Uygulamalı davranış analizi

Konuşma sorunlarına yönelik terapi: Alıcı (konuşulan dili anlama) ve ifade edici (kendi istek ve düşüncelerim anlatma) dil becerilerinin öğretimine yönelik; göz teması kurma, bakma, dinleme, karşılıklı oturma, dikkat, ilişki kurma gibi ön becerilerin kazandırılması için yapılan çalışmaları kapsar. Dil bilgisini doğru kullanma (doğru zamir ve zaman kullanımı), artikülasyon (doğru telaffuz) çalışması ve konuşma organlarını çalıştıracak egzersizler yapılır.

İlaç Desteği: Otistik çocuklarda kullanılan ilaçlar otizmi değil; eşlik eden semptomları kontrol altına almaya ve tedavi etmeye yardımcıdır. Örneğin: hiperaktivite, epilepsi, ritüeller, stereotipiler, kendine zarar verme, dikkat problemleri, depresyon gibi. İlaçlar sadece, çocuğu düzenli olarak takip eden nörolog, psikiyatr veya ilgili doktor tarafından önerilebilir ve kullanım süresince de doktor kontrolünde olmalıdır.